BayGeNçLiK / SÜpEr GeNçLiK PLaTfOrMu
baygenclik
inceleme bölümü 2
Batman Arkham City
Süper kahramanlara çocukluktan beri ilgim vardı, aslında herkesin vardır ama ben kaçırmadan, iyi-kötü ayırt etmeden çıkan her filmi izlemeye çalışırım. Her ne kadar Marvel Comics biraz daha ağır bassa da, DC Comics karakterlerine de bayılırım. Favori kahramanlarımı sorarsanız, cevabım; Wolverine ve Rorschach olur. Watchmen'den Rorschach, X-Men'den Wolverine, Yeşil Dev Hulk, Şimşek tanrısı Thor, Iron Man, Daredevil, Blade, Superman, Spiderman ve daha nicesi...
Kara Şövalye Batman de bunların arasında elbette. Harvey Keaton'ı "Yarasa Adam" rolünde izlediğimiz ilk Batman filmi ise 1989 yılında çıkmıştı. Diğer süper kahramanlardan, hiçbir süper gücü olmamasıyla ayrılan karakterimiz asıl gücünü yüreğinde muhafaza ediyor ve sadece teknolojik cihazlarla bir "süper kahraman" rolüne bürünüyordu. Sıradan, ölümlü bir insan olan Bruce Wayne, paranın da gücüyle kimlik değiştirerek Gotham'da suça karşı savaş açıyordu. Son yıllarda Batman'i tekrar popüler yapan ise, 2008 yapımı The Dark Knight filmi şüphesiz. E tabii, yönetmenlik koltuğunda Christopher Nolan gibi bir sinema dahisi oturunca bu kaçınılmazdı. 2 Oscar ödüllü yapımda başrolleri de Christian Bale (Batman) ve Heath Ledger (Joker) paylaşınca ve üstesinden hakkıyla gelince, tekrar bir Batman furyası başladı. İşin video oyunları kısmına gelirsek, bugüne kadar "Yarasa Adam" ı konu alan birçokoyunoynadım diyebilirim. Hangi birini sayayım ki? Buna rağmen birçoğu vasat, hatta vasatın altında yapımlardı. Rocksteady Studios'un önderliğinde, 2009 yılında piyasaya sürülen Batman: Arkham Asylum ise hepsinin ötesinde, şüphesiz en iyi Batman oyunuydu. Yeni nesil grafikler, akıcı oynanabilirlik, neredeyse kusursuz dövüş sistemiyle otoritelerden yüksek puanlar almayı başarmıştı. Arkham Asylum'da Joker vardı ve kapalı bir mekandaydık, bir akıl hastanesindeydik. Arkham City ise önceki oyunla birçok bağlantısı bulunmasına rağmen, çok da farklı bir yapım.
Arkham City'e başlayacaklara ilk tavsiyem, selefi Arkham Asylum'u oynamış hatta bitirmiş olmaları olacaktır. Önceki oyunla birçok bağlantı var, hatta hikaye ilerlerken doğrudan atıflar mevcut.Oyuna Bruce Wayne olarak başlıyoruz ve kendimizi politikanın içinde buluyoruz. Her zamanki başa bela getiren siyasi işler, Bruce Wayne yani Batman'e de bulaşıyor. Bir anda kendimizi Arkham City'de, Hugo Strange'in yanında buluyoruz. Arkham City, suçlularla dolu bir bölge, Fransa'daki banliyoları düşünebilirsiniz. Gotham'dan ayrı bir şehir ve gözetim altında tutuluyor. Ne kadar belalı adam varsa burada ve neredeyse tamamı da Batman ve Bruce Wayne'den nefret ediyor. Ortada TITAN adlı, Joker'e bulaşan bir virüs var ve Gotham şehri de bu yüzden tehlike altında. Kafamızda birçok soru işareti ve çözülmesi gereken olaylar var. Arkham City, görüp görebileceğiniz en kirli ve "suçlu" şehir.
Şehirde birçok suçlunun olduğunu söyledim. Aslında hepsinin ele başı tanıdık isimler. Hikayede odak noktamız Hugo ve Joker olsa da, dahası da var. Bane, Calendar Man, Catwoman, Harley Quinn, Mr. Freeze, Poison Ivy, The Riddler, Solomon Grundy, The Penguin ve Two Face bunlardan bazıları. Hepsiyle bir şekilde yüzleşeceğinize emin olabilirsiniz ve her biri de hikayeye ustalıkla serpiştirilmişler ki bu noktada Batman: Arkham City'nin hakkını vermek lazım; mükemmel bir hikaye örgüsü var. Her karakter ilgi çekici ve ana senaryo da oldukça sürükleyici.
Batman: Arkham City oynarken elbette ilk odak noktamız dövüşler oluyor. Arkham Asylum'da evet, çok iyiydiler. AC'de ise beklediğimden fazlasını aldım zira kesinlikle çok başarılı. Aksiyon sahneleri kesinlikle sizi eğlendirmeyi başarıyor ve fazlasını istiyorsunuz, zatenoyunnda biraz da riskten uzak durursanız o kadar fazla dövüşe bulaşmamış oluyorsunuz ama benim tavsiyem çatılarda gezerken bol bol suçlu tekmeleyin. Nasıl anlatsam bilmiyorum, keskin mi desem yumuşak mı desem bilmiyorum ama dövüşler adeta "yağ" gibi akıyor. Çok akıcı, sorunsuz bir şekilde 10'un üzerinde düşmanı haklayabiliyorsunuz. Dövüş mekaniği combolar, özel hareketler ve atak karşılama üzerine kurulu. Doğru zamanda "e" tuşuna basabiliyorsunuz örneğin; özel bir yere seriş için ya da siz bir tanesiyle meşgulken, arkanızdan diğeri geliyor ve düşmanın kafasında "elektrik" simgesi çıkınca sağ tuşla bloke edebiliyorsunuz. Bu durumda, rakibin elinde herhangi bir silah varsa alıyorsunuz, yoksa direkt Allah ne verdiyse indiriyorsunuz.Oyunun belirli bölümlerinde karşınıza boss yani daha güçlü düşmanlar da çıkıyor. Onları alt etmek için biraz daha fazla efor sarfetmeniz gerekiyor elbette. Düşmanlar ise ikiye ayrılıyor; silahlı ve silahsız. Elbette eli tüfekli biri her zaman diğerlerinden daha zorlu olur, en azından uzak menzilden de saldırı yapabilir ama Batman'in ta kendisi olduğumuzdan dolayı kaçmak, saklanmak ve saldırmak pek de zor olmuyor.
Combo yapabildiğimizden bahsetmiştim, dövüş sonunda ne kadar fazla puan alırsanız, o kadar tecrübe puanı elde ediyorsunuz. Tecrübe puanları da laf olsun diye değil, seviye atlarken kullanılıyor. Belli puan karşılığında, bazı özel yetenekleri açma ve geliştirme şansı bulunuyor. Hepsi kategorilendirilmiş durumda, örneğin; silaha karşı zırhınızı güçlendirebiliyorsunuz. Kullanmayı unutmamanızı öneririm.
Arkham City aşırı geniş olmasa da iyi tasarlanmış bir bölge. Kendine özgü bir havası var ve Batman'in tüm karanlık atmosferini yansıtıyor. Karanlık, suçlular, yıkık dökük binalar ve yarasalar... Yine de bir Liberty City falan beklemeyin siz, sonuçta şehir sadece arkaplan ve asıl olaylar genelde kapalı mekanlarda geçiyor, ki onlar için de ayrı parantez açmak lazım. Bölüm tasarımları tek kelimeyle; mükemmel. Ustalıkla dizayn edilmişler ve düşmanınıza göre hepsinin karakteristik özellikleri var. Demek istediğimi en iyi oynarken anlayacaksınız.
Bir de görevler meselesi var tabii.Oyunu bitirdiğinizde mutlaka istatistiklere göz atın, eğer yan görevleri oynamadıysanız Batman: Arkham City'nin yarısını bile bitirmediğinizi fark edeceksiniz. Son zamanlarda hiçbir oyunda görmediğim kadar yan görev mevcut. Heryerde karşınıza yeni birşeyler çıkıyor ve yapıp yapmamak size kalmış. Hatta direkt Villain yani kötü karakterlerden aldığınız görevler bile var. Şunu da ilave edeyim ama; hepsi de pek eğlenceli değil. Ana hikaye sizi yeterince meşgül ediyor (10 saatin üzerinde bir oynanış süresi var) ve sürükleyici, şahsen bu nedenle benim pek de ilgimi çekmedi diğer yapabileceğim şeyler. Ayrıca bir de gezerken gizlenmiş veya ortalıkta olan Riddler Trophy'lere denk gelebilirsiniz, böyle "loot" hastalığı falan olanlardansınız bazıları gibi toplayabilirsiniz. Ayrıca oyunda Catwoman olarak oynadığımız bölümlerin olduğunu, yeni gelen DLC ile Robin olarak da oynayabildiğimizi hatırlatayım.
Arkham City'de, Batman'in kullanabildiği çok çeşitli alet edavatlar mevcut. İlkoyunda da vardı bu ama bu sefer çok daha geliştirilmiş haliyle karşımıza çıkıyor. Bazıları çok iyi, bazıları daha gereksiz ama gerçek şu ki; hepsini bir şekilde kullanmak durumunda kalıyorsunuz. Kimi zaman bilgisayarları hack etmeniz gerekiyor, kimi zaman elektrikleri açmanız gerekiyor ya da bir duvarı patlatmanız gerekiyor. Hepsi elinizin altında ve kullanımları oldukça kolay.
Her oyun gibi, Batman de kusursuz değil. Benim ilk aklıma gelen şey karakterler olacak, nedenoyunda herkes Villain? Tamam destekçilerimiz var ama süper kahramanlar olamaz mıydı başka? Ayrıca çok fazla Villain konması bazılarını harcamış açıkçası, yani bir oyuna bu kadar yüklenmek abartı olmuş diye düşünüyorum. Ayrıca kan da akmadığını hatırlatayım, ne kadar döverseniz dövün düşmanları kanları akmıyor. Zaten bildiğiniz gibi Batman öldürmeyen, bayıltıp bırakan bir kahraman.
Teknik anlamda ise söyleyecek pek birşey yok. Grafikler çok daha geliştirilmiş ve yumuşak hatlara sahip. Şehir güzel, karakter modellemeleri (bilhassa Batman) çok iyi. Beni rahatsız eden herhangi bir bug'a da rastlamadım. Olmuş diyorum kısacası. Çevre sesleri aynı derecede başarılı, seslendirmeler zaten muazzam. Arada bir de olsa, böyle sorunsuz yapımlar görmek sevindirici.
Son olarak, Batman: Arkham City için kusursuza yakın bir oyun olmuş diyebilirim. Batman fanlarının yapacağı son iş bile olsa, bu oyunu oynasınlar diyorum. Hayran kalmamalarına imkan yok çünkü. Diğer oyunculara gelirsek, bilhassa da aksiyon severlere... Siz de oynayın, emin olun yılı daha iyi bir oyunla kapatamazdınız.Baygenclik.tr.gg de görüşmek üzere..