BayGeNçLiK / SÜpEr GeNçLiK PLaTfOrMu
baygenclik
inceleme bölümü 1
SERİOUS SAM 3:BFE
Ne tarz bir oyuncusunuz? Daha doğrusu nasıl FPS'leri seviyorsunuz? Yeni nesil, bulmacalarla dolu, hikayeye odaklı ve bol bol cut-scene'li shooter'lar mı, yoksa old school, önüne geleni vur mantığındakiler mi? Serious Sam, şüphesiz bunlardan ikincisine dahil oluyor. 2001 yılında tanıştığımız Serious Sam ve adına ters orantılı şekilde; pek de ciddi olmayan Sam Stone'u hep sevdim. Eski kafalı ve oyunları stres atma oracı olarak gören oyuncular da sevmiştir eminim. Fakat bence asıl ilgi çekici noktası ise CroTeam adlı, adı sanı duyulmamış bir Hırvatistan yapımcı şirketi tarafından üretilmiş olmasıydı. Zagreb'de bir garajda doğan CroTeam, bundan 10 sene önce, oyun endüstrisinin gelişmediği bir ülkede, kısıtlı imkanlarla nasıl AAA kalitedeoyunyapılır dersi vermişti bize. Belki biz Türkiye olarak hala yerimizde sayıyoruz ama birçok bağımsız yapımcıya örnek oldukları kesin. Uzun bir bekleyişin ardından ve HD Encounter atıştırma oyunlarından sonra, Serious Sam 3 bizlerle.
Serious Sam 3'de, yine klasik uzaylı istilası konusu işleniyor. O yüzden fazla üstünde durmayacağım. Neyse, bu seferki durağımız Mısır ve bir profesörü kurtarmamız gerekiyor. Sam Stone nam-ı diğer Serious Sam de bu ekibin içinde ve onun önerisi oldukça basit; hepsini öldürmek. Yolculuk sırasında helikopterimiz vurulur ve düşer, Sam de kurtulur ve macera başlar.
"Mr. Smith, Mr. Wesson, I'm glad you could make it" -Sam Stone
Serious Sam oyunları bilindiği gibi Duke Nukem'dan esinlenerek yapılmıştır hatta Sam Stone ve Duke Nukem oldukça benzer iki karakterdir; şişkin ego, yüksek cesaret, karizmatik bir konuşma ve fiziksel özellikler. Önceki Serious Sam oyunlarında Duke Nukem'a taşlamalar dahi yapılmıştı hatta. Hepsini saydım ama birini unuttum, o da espri anlayışı elbette. Zaten bu oyunu başarılı kılan şeylerin başında hep mizah yönü gelmiştir. Üçüncüoyunda da bu devam ediyor. Absürd olaylara, Sam'in umursamaz tavırları eklenince zevkli bir hal alıyor. Karakterimiz herşeyi "ti"ye alan bir yapıda ve esprileri sürekli gülümsetiyor, yer yer kahkaha attırıyor.
Mekanlar ve atmosfer ise önceki oyuna göre büyük değişim geçirmiş. Oynadıysanız hatırlarsınız, Serious Sam 2 çok acayip ve gerçek dışı yerlerde geçiyordu. Sanırım eleştirilerden dolayı CroTeam biraz daha realistik bir atmosfer tasarlamak istemiş hatta direkt Mısır'ıoyuna yerleştirmiş. Mekanlar da gerçek, piramitler hatta İbn Tulun Cami'sinde bile uzaylı kovalıyoruz. Ben beğendim ama bu kişiden kişiye değişir, eminim Serious Sam 2'nin haritalarını özleyenler de olacaktır çünkü bir süre sonra kendini tekrar ediyor SS3:BFE.
Üçüncü oyun da, tıpkı öncekiler gibi önüne geleni vur mantığıyla ilerleyen old school bir FPS. Karmaşık bulmacalar, derin senaryo falan beklerseniz hayal kırıklığına uğrarsınız. Her bölümde basit bir amacınız bulunuyor; "A noktasından, B noktasına git" gibi. Çizgisel bir hatta ilerliyorsunuz ve yapmanız gereken tek şey öldürmek. Bazen direkt kaçıp gitme imkanınız da bulunuyor, yani her yaratığı öldürmek zorunda da değilsiniz. Eski mantıkla, üzerinize dalga halinde düşmanlar geliyor.Oyunsize bunu da neredeyse açık açık söylüyor zaten. Saldırı öncesi ya bir auto-save alınıyor, ya adrenalinli müzik başlıyor ya da sağdan soldan yaratık sesleri duyuluyor. Sonrasında size düşen şey sadece silahınızı seçip, önüne geleni vurmak oluyor. Eğer eski shooter'ları özleyenlerdenseniz veya oyun oynama amacınız sadece eğlenmek ve stres atmaksa bu noktada Serious Sam 3 çok başarılı diyebilirim.
"Minigun... for maximum pleasure!" -Sam Stone
Oyunda çok çeşitli zorluk seviyeleri ve farklı silahlar mevcut. Eğer tourist seviyesinde oynarsanız ve az çok FPS oynamayı biliyorsanız, sanırım hiç öldürmeden bitirirsiniz Serious Sam 3'ü. Fakat seviyeyi arttırdıkça normal olarak oyun daha da zorlaşıyor. Özellikle Serious zorluğunda oynamak tam bir işkence. Yeni oyunda da silah çeşitliliği mevcut ama maalesef elinize çok zor geçiyorlar. Oyuna çıplak elle başlayıp ardından bir çekiç alıyorsunuz ve neredeyse bölüm bitene kadar o çekiçle devam ediyorsunuz. Aynı mantık ilerleyen bölümlerde de devam ediyor ve her bölümde yeni silah alarak ilerliyorsunuz. Bu durumun bir iyi, bir kötü yanı var. İyi yanı, her silahı deniyorsunuz ve hepsinden ayrı tatlar alıyorsunuz, yapımcıların emeği boşuna gitmemiş oluyor. Kötü yanı ise sürekli aynı silah bazen sıkabiliyor ve yeni şeyler arıyorsunuz. Oyundaki vuruş hissi oldukça başarılı ve tok. Ateş ettiğinizi anlıyorsunuz diyeyim kısacası. Bunun yanında, düşmanlar yakındaysa "e" tuşuna basarak melee seçeneğine geçebiliyorsunuz. Sam de harika bitiriciliğiyle düşmanlarını çıplak elle veya tekmesiyle öldürüyor.Oyunun görsellerinde de görebilirsiniz, yaratıkların gözünü dahi çıkarabiliyorsunuz! Her yaratığa farklı teknikler uygulanıyor elbette, çeşitlilik çok güzel.
Serious Sam 3'de eskisinden farklı birçok yaratık da bulunuyor. Ayrıca boss savaşları da devam ediyor, onlarla da ayrı olarak ilgileneceksiniz.Oyunda kan efekti özel olarak dikkatimi çekti, sanki paint ile yapılmış gibi duruyor ve fazla yapay hâlde. Ayarlara girip kan seçeneklerine baktığımızda ise oldukça detaylı olduğunu görüyoruz. Renk değiştirmenin yanı sıra çocuklar için de bir seçenek mevcut. Seçtiğiniz takdirde, yaratıkları öldürdüğünüzde kan yerine rengarenk lolipoplar fırlıyor etrafa. İşte bahsettiğim Serious Sam mizahı da tam olarak bu!
Serious Sam hiçbir zaman grafik alanında devrim yapmadı, öyle bir iddiası da olmadı. Battlefield 3, Crysis 2, RAGE falan derken iyiden iyiye alıştık mükemmel grafiklere sahip FPS'lere. SS3: BFE ise çok daha mütevazi. Çevre kaplamaları ve objeler son derece vasat duruyor, poligon sayılarının düşüklüğü hemen dikkati çekiyor. Aynı durum karakterler ve yaratıklar için geçerli değil ama. Hepsi ustalıkla tasarlanmış ve harika gözüküyorlar.Oyunun fizikleri için de güzel diyebilirim, etraftaki birçok şey, script halinde de olsa yıkılıyor. Ayrıca buna Battlefield 3 gibi, dev bina yıkımları da dahil. Şu duman olayını daha iyi yapabilirlermiş ama, nereye ateş ederseniz edin acayip bir duman ve toz çıkıyor. Ardından gelen düşmanları bile göremiyorsunuz, sanki sis bombası atılmışcasına! Kısacası grafikler için ne iyi, ne kötü diyebilirim. Vasatın üstü olmuş. Müzikler ise neredeyse berbatOyunsitesi.comokurları. Sürekli kendini tekrar ediyor, klasikleşmiş biçimde her orta doğu oyununa eklenen doğu müzikleri tam gaz devam ediyor. Aksiyona girince ise sözde adrenalin verecek müzikler giriyor araya ama hep aynı, hep aynı. Ardından da options'a girerek, müzik sesini bayağı bir kısıyorsunuz. Sam'in seslendirmesini ise başarılı buldum.
Serious Sam 3: BFE beklentilerinize göre farklılık gösterebilecek ama genel anlamda başarılı olan bir FPS. Belli bir saatten sonra kendini tekrar etmeye başlasa da, gerek single player, gerek multi player ortamında uzun saatler oynayacağınıza eminim. Sırf başarılı mizahı ve üzerinizdeki stresi bir süreliğine de olsa attığı için bile şans vermeye değer. Ayrıca unutmayın; Sam'in dediği gibi; "Eğlenceyi çiftlemek için, silahınızı da çiftleyin". Herkese iyioyunlar, esen kalın.